Türkiye'yiz Gelişmekte Olan Biz


Türkiye gelişmekte olan bir ülkeymiş. Ben kendimi bildim bileli bu böyle. Her gün biraz daha geriye gidişimize aldırmayın siz. Gelişmekteyiz yaaa…

Sattılar, böldüler, parçaladılar; ama gelişiyoruz ya alkış tuttuk. Durmadık yola devam ediyoruz.

Yılmaz Özdil’in kitabını okuyorum bu aralar (İsim Şehir Hayvan). Gelişmemizi öylesine güzel özetliyor ki bu kitap! Bakınız birkaç minik özet;

Liman von Sanders
Sayfa 175 
Mustafa Kemal’in Bandırma vapuruyla Samsun’a gitmek üzere yola çıktığı gün, yani 16 Mayıs’ta, Bandırma limanı ile Samsun limanı satıldı!


Samsun’a bi varacak ki…
Liman satılmış.
“Ordu limanına yanaşalım” dese…
Satıldı.
“Çek Trabzon’a” dese…
O da satıldı.
“Rize?”
Satıldı.
“Bari Hopa’ya gidelim…”
O da satıldı.
“Dönün kardeşim Sinop’a!”
Satıldı.
“Ereğli limanı?”
Satıldı.
“Yarımca limanına gitsek…”
Satıldı.


“Bana satılmayan liman bulun” dese, dün itibariyle, memleketi Karadeniz üzerinden kurtarması mümkün değil.


“Tekirdağ limanına çıkayım, oradan yüze yüze karşıya geçerim” dese…
Satıldı.


“Dümeni Ege’ye kır” dese…
Dikili limanı satıldı.


İzmir limanı satıldı.
Kuşadası limanı satıldı.
Marmaris limanı?
Satıldı.


“Madem öyle Akdeniz’den girelim” dese…
Antalya limanı satıldı.
Alanya limanı satıldı.
Mersin limanı satıldı.
İskenderun limanı satıldı.


“İtalya’ya gidelim, oradan uçakla gelelim” dese… Havalimanları zaten satıldı.


Bakın “İtalya” dedim, aklıma geldi… Mustafa Kemal’in henüz haberi yok ama İstanbul aşığı İtalyan ressam Zonaro, şahane bir tablo yapmıştı, Galata Limanı…


O da satıldı.

Yılmaz Özdil yazmış işte gelişmeyi. Bu kadar değil elbet;

Tablo
Sayfa 180 

Ev telefonu, Arap’ın
Bi cep telefonu, İngiliz’in
Bi cep telefonu, Lübnanlının.
Limanlar, elâlemin
Marketler, komple.
Araç muayene Alman’ın.
Sigorta Fransız’ın, Amerikalının.
Banka?
Yunanlının, Kuveytlinin…
Hollandalının, Fransız’ın…
Amerikalının, Belçikalının…
İsraillinin, İtalyan’ın…
İETT Garajı Dubailinin.
PETKİM?
Kazak’ın, Ermeni’nin.

N’olacak bu memleketin hali?

Bitmedi. Kitabı okuyanlar okur devamını. İşte böyle yıllardır süregelen gelişmekte ülke muhabbetimiz. Gelişecek bir ülke kalmamak üzere! Ama gelişmekteyiz hala; tuhaf…

Demiş ki Aziz Nesin bu ülkenin yüzde altmışı aptaldır! Bak sennn…
12 Haziran itibariyle bu oranın yüzde elliye düştüğü de söylentiler arasında…

Evet aslında, yüzde onluk bir gelişme var. Gelişmekteyiz.
Uyanan yüzde onluk bir kısım söz konusu…
Kalanı da güzelim uykularından uyanmadılar ama gerinmeye başladılar.
Dürtüklüyoruz işte bizde uyanmaları için.

Benim diyeceğim şu esasen.
Yahu arkadaş. Yıllardır gerileyen ülkeye gelişmekte ülke diyip duruyorsunuz.
Aman!
Bakın uyanıyor millet. Bari adını değiştirin şunun.

Gelişmekte olan ülkeyiz demeyin. Farklı şeyler türetilmeli artık. Misal;

-          Gelişmek üzereyiz biz
-          Az kaldı gelişeceğiz
-          İşte geliştik buradayız

Düşünün düşünün. Bulun bişeyler.

Neyse efendim.
Saçmaladık yine çok şükür...


Anektod

Dürtülen milleti uyandırmak için dürtüklüyoruz iyi mi?. Bu işte bir ironi var!


Saygılar bizden!

Labels: