Paralel Evrenler Teorisi Üzerine Doğru Bilinen Yanlışlar

|  Konuk Yazar: Rasül Demirci  |
Epey zaman önce Paralel Evrenler konusu bir hayli ilgimi çekmiş ve bunun üzerine biraz araştırma yapmıştım. Bir kaç kaynaktan edindiğim bilgileri bir araya getirmiştim. Yazının sonuna da benim Paralel Evren'leri algılayış biçimimi, öznel düşüncelerimi; "Sonuçta bir teori ve bilim insanlarının üzerinde çalıştığı, tartıştığı teoriler için yorum yapacak bilgi birikime sahip değilim." ikazıyla yazmıştım.Paralel Evrenler Teorisi Üzerine

O gün bugündür bu konuda bana göre daha çok bilgiye sahip olan arkadaşım demediğini bırakmadı. Bunun üzerine; işin detaylara girmeden, fantastik boyutunu ben yazmıştım, teknik anlatımını da onun yapmasını beni ve ilgi duyan herkesi aydınlatmasını istedim. Konu hakkında tartışmak, fikir alışverişinde bulunmak isteyenler de yorum bölümünden katılımda bulunabilirler. Böylece bloguma ilk konuk yazarımı almış bulunmaktayım.
Keyifli okumalar...

Paralel Evrenler Teorisi Üzerine Doğru Bilinen Yanlışlar
Rasül Demirci

Şu ünlü sözle başlamak istiyorum yazıma; Bilmemek ayıp değildir, öğrenmemek ayıptır!

Paralel everenler teorisi herşeyden önce Heisenbergin belirsizlik teorimi ile başladı denilebilir. Ne demişti Heisenberg eğer bir elektronun yerini biliyorsanız onun sahip olduğu hızı ve eğer bir parçacığın enerjisini biliyorsanız sahip momentumunu bilemezsiniz demişti. Yanlış anlaşılmasın buradaki bilinmezlik teknoloji olarak yapılamayan ölçümlerden değil doğanın sahip olduğu genel yasalar yüzünden bu şekildedir. Yani belirsizlik everenin işleyişindeki bir parçadır.

Bu düşünce kuantum mekaniğinin temeli ve paralel evrenler teorisinin  ilk dayanağıdır ve yine bu düşüncenin en büyük karşıtlarından biri de “Tanrı zar atmaz!“ diye karşı çıkan Albert Einstein'dır. Buradaki belirsizlik fizikçilerin kafasını çok karıştırdı. Eğer parçacığın hızı bilinirken sahip olduğu lokasyon neredeydi? Bu soruya verilen cevap paralel evren teorisine sebep oldu ki, eğer parçacık burada değilse paralel bir başka evrende olmalıydı!

Paralel evrenlere ulaşan bir başka teori ise evrenin atom altı parçacıklarından bile küçük Sicimlerden oluştuğunu iddia eden teori. Matematiksel olarak 11 boyuta kadar evreni açıklar ki şu anda yaşadığımız evren x,y,z ve zaman olmak üzere 4 boyuttan oluşmakta. 7 boyut big bang patlaması sırasında birbiri üzerine binip sıkıştı ve artık tarafımızdan algılanamaz oldu peki o 7 boyuta ne oldu?

Cevabı paralel evren demek de bulundu. O 7 boyut artık bir paralel evren ki biz onları göremiyoruz ama onların bizi görebildiği kabul ediliyor söyle ki siz gündelik işlerinizi yaparken birden aklınıza çok değer verdiğiniz yada çok sevdiğiniz biri aniden aklınıza geliyor. Telefona sarılıp hemen o kişiye ulaşmaya çalışıyorsunuz ama birde bakıyorsunuz ki o kişi ya bir kaza geçirmiş yada kötü bir olay olmuş. Halk arası tabirle içine doğma olayını da bu paralel evrende yaşayan diğer Ahmet bey bu evrende yaşayan alternatifine bir telepati yoluyla uyarı verdi diye açıklanır. Ayrıca karşımıza çıkan her yol ayrımında alternatif evrendeki diğer bizlerin başka bir tercih yapması (eğer varsa) birincisi bizi ilgilendirmez. İkincisi bu sadece bir uydurma ve insanın vicdanını rahatlatma çabasından başka bir şey değildir.

Tüm bu safsataları bir kenara bırakırsak; sadece bir tane alternatif evren vardır ki sebepleri de şunlardır:

Bugün parçacık fiziği gelişimini tamamlamamış olsa bile parçacıklar hakkında bilinen pek çok şey var. İlk örnek her maddenin bir anti maddesi olduğu gerçeği ki yani her elektronun bir anti elektronu var ve bu evrende sahip olduğu tüm özelliklerin zıttı bir özelliğine sahip anti elektron. Örneğin buradaki elektronun yükü eksidir antisinin ki artı. Buradaki elektronun kütlesi pozitif bir sayı iken antisinin ki eksi kütledir dedik ve burada işler çığırından çıktı nasıl olurda kütle eksi olur düşünebiliyor musunuz? Elektronu teraziye koyunca size eksi 5 yada eksi 10 diye bi sayı verecek bu evrende tabi ki böyle bir şey mümkün değil ama diğer evrende bu mümkün.

Bir diğer destek noktası şudur ki matematik de herkes eksi sayıları bilir peki nerededir bu eksi sayılar? Neden göremeyiz? Pekala 2 tane elma diyebiliyorum ama eksi 5 tane armut diyemiyorum neden? Çünkü bu ifadeler diğer evrende anlamlı burada değil.



Toparlamak gerekirse ben sadece bir tane paralel evreninin var olduğuna inanıyorum ve onlarla iletişimimiz herhangi bir şekilde mümkün değil. Yani hiç kimse bu evrenden kalkıp diğer evrene geçemez. (FRİNGE dizisi bu konuda tamamen fantastik kalır) Çünkü eğer bir elektron ile bir antielektron aynı lokasyonda bulunurlarsa birbirlerini  yok ederler ve enerji açığa çıkarırlar. Yani Ahmet bey diğer evrene geçerse diğer evreni 7 pilli ampül gibi aydınlatır. Diğer taraftan bu tarafa geçmek isteyenler içinde durum aynıdır.

Son söz paralel evrenler fizikçilerin herzaman yaptığı gibi başları sıkışınca yeni bir şey ortaya atmalarının bir sonucudur ki bu zamana kadar hep böyle olmuştur.Ayrıca ünlü fizikçi Feyman'ın bir sözü vardır; "Eğer bir olay kesin olarak yasaklanmamışsa meydana gelmesi zorunludur."

Blogunda bana yer veren değerli ve kadim dostum Erdi Karadeniz'e teşekkürü borç bilirim.

Konuk Yazar: Rasül Demirci
Konuk Yazarlık İçin Tıklayın.

Labels: