Eşyalarınızı, kıyafetlerinizi ya da genel olarak hayatınızın tüm aşamalarını sadeleştirmiş olmanız yeterli olmuyor. Önemli olan bunu sürdürülebilir kılmanız.
Mesela gardrobunuzu sadeleştirmek için 2-3 gününüzü harcadınız, uğraştınız ve nihayet gerçekten ihtiyacınız olan ve gerçekten dolabınızda kalması gereken kıyafetleri belirlediniz. Güzel… Ama sonrasında gerekmeyen, ihtiyacınız olmayan kıyafetleri almamak iradesini gösteremezseniz ve o dolaba yeniden giymeyeceğiniz kıyafetler girmeye devam ederse başladığınız noktaya dönüyorsunuz. Püf nokta hayatınızda gereksiz olanları çıkartmaktan çok sonraki süreçte o gereksiz olanları hayatınıza tekrar sokmamak diyebiliriz.
Eşyalar konusunda da yine aynı şey geçerli. Ne kadar o temizlemeyi, sadeleştirmeyi yaparsanız yapın, yenilerini almayı engellemiyorsanız başladığınız noktadasınız demektir. Eşyalar konusunda bir diğer önemli konu da sadeliği sağlamanın ardından bir düzen de oturtabilmekte...
Zira bu metin benim o düzeni tam olarak sağlayamama durumumu içeriyor. Eşyalarınızın bir yeri, bir düzeni net bir şekilde belirlenmediği zaman ne kadar düzenlerseniz düzenleyin ilk fırsatta yine masanızın üzerini karman çorman bir halde bulabiliyorsunuz. Ya da odanın her tarafında birikmiş eşya dağınıklıkları oluşabiliyor.
Şu sıralar tam olarak yaşadığım bu.
Şimdi size eşyalarımı sadeleştirmenin yanı sıra tüm çalışma odam için net bir düzen belirleyişimden bahsedeceğim
Bunun için çalışma odamdaki tüm eşyaları bir yığın halinde ortaya dökmeyi ve öncelikle tek tek ayrıştırmayı düşünüyorum.
Her eşya için kendime 3 soru soracağım. Bu eşyaya gerçekten ihtiyacım var mı? (Evet / Hayır). Eğer ki bu eşya size hediye edilen bir eşyaysa, bu pek bir şey değiştirmez. O zaman bu ilk soruyu kendinize şu şekilde sorun. Bu bana hediye fakat gerçekten buna ihtiyacım var mı? Belki de hediyeyi gerçekten ihtiyacı olan birine hediye etmeyi düşünürsünüz. İkinci soru olarak peki, bu eşyayı çöpe atarsam ya da bir şekilde elden çıkartırsam yokluğunu hisseder miyim? Hayatımı zorlaştırır mı? (Evet / Hayır). Ve üçüncü soru ilk iki soruya da verdiğim cevap Evet mi? (Evet / Hayır)
Bu üç soruya da Evet cevabını veriyorsam o eşya bana kesinlikle lazım olan bir eşyadır. Hemen uygun olduğu kategoriye göre kalacak eşyalar arasına bırakıyorum. Eğer bu üç soruya da verdiğim cevap Hayır ise o zaman o eşyaya kesinlikle hayatımda yer yok demektir. Derhal yaşam alanımdan çıkarmalıyım. Fakat bu sorularda üç Evet ya da üç Hayır’ı yakalayamadıysam, emin değilsem o eşyaya bir süre daha şans verebilirim. Bu durumda o eşyayı bekleyenler kategorisinde tutabilirim. Eğer önümüzdeki birkaç ay içerisinde o eşyaya ihtiyaç duymaz, kullanmazsam artık onun içinde vereceğim cevap Hayır olacaktır ve ondan da kurtulabilirim ya da tam tersi ihtiyaç duyduysam artık onu da ait olduğu yere alabilirim.
Evet çalışma odamdaki tüm ıvır zıvırı hem kalacak olanlar ve atılacak olanlar diye ayırdım. Hem de kalacak olanları kendi içinde kategorize ettim. Bu işin sadeleştirme kısmıydı. Gereksiz olanlardan kurtulma ve sadece ihtiyacım olanlara hayatımda yer verebilme aşamasıydı. Bu sadeleşmenin başarısı önümüzdeki süreçte gereksiz eşya almamaya devam ederek ortaya çıkacak.
Bir sonraki aşamada düzenleme ve tüm eşyaların net bir şekilde yerini belirleme aşaması olacak. Bunun için ahşap ve karton kutuları kullanacağım. Daha çok kağıt materyaller için kartonları, diğerleri için ahşapları kullanmayı düşünüyorum.
Ben çalışma odamı sadeleştirip, düzenledim. Siz de kendi eşyalarınızı, kendi çalışma alanınızı ya da evinizin herhangi bir bölümünü, tamamını sadeleştirmek için bu 3 önemli soruyla yola çıkabilirsiniz.
1) Gerçekten ihtiyacınız var mı? / Hediye! Ama gerçekten ihtiyacınız var mı?
2) Çöpe atar ya da bir şekilde elden çıkartırsam yokluğunu hisseder miyim? Hayatımı zorlaştırır mı?
3) İlk iki soruya da verdiğim cevap Evet mi? Hayır mı?
Unutmayın 3 Evet kalır, 3 Hayır gider… Belirsizlik varsa biraz daha zaman tanırsınız…
